"Yeni Türkiye Yeni Anayasa" Konferansı

GÜNDEM 10.05.2016 - 09:25, Güncelleme: 21.09.2022 - 11:07 2097+ kez okundu.
 

"Yeni Türkiye Yeni Anayasa" Konferansı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, "TBMM'de ve pek çok yerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu söylense de özellikle 1961 Anayasası ile başlayan ve 1982 Anayasası ile devam eden süreçte, egemenlik paylaşılan şey haline gelmiş.
  Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, "TBMM'de ve pek çok yerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu söylense de özellikle 1961 Anayasası ile başlayan ve 1982 Anayasası ile devam eden süreçte, egemenlik paylaşılan şey haline gelmiş." dedi. Zengin, Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen "Yeni Türkiye Yeni Anayasa" konulu konferanstaki konuşmasında, son dönemde yoğun bir şekilde "Yeni Anayasa" tartışmaları yapıldığını belirterek, herkesin günlük yaşamında "Neden yeni bir Anayasa'ya ihtiyaç var?", "Niçin bir Anayasa yapmamız gerekiyor?", "Yeni Anayasa hayatımızda neleri değiştirecek?" sorularıyla karşılaştığını belirtti. Anayasaların birebir vatandaşlara hitap eden bir şey olmadığını anlatan Zengin, vatandaşın gündelik yaşantısında anayasa ile değil, kanunlarla temas ettiğini anlattı. Zengin, anayasanın aslında birebir meclise, yasa yapıcıya hitap eden bir şey olduğunu dile getirerek, "O yüzden anayasa meselesini anlatmayı, Türkiye'de bugüne kadar siyasal anlamda tartışırken, konuşurken, anlattığımız diğer konulardan biraz farklı görüyorum çünkü bu konuda insanları ikna etmek, daha fazla özveri istiyor. Çünkü, yeni anayasanın ihtiyaç olarak hissedilmesi zor bir şey. Özellikle de yeni jenerasyondaki arkadaşlarımız için bunu hmek biraz daha zorlaşıyor. Bununla ilgili bir şeyler anlatabilmemiz için Türk siyasal tarihine anayasalarla olan imtihanımız açısından biraz bakmamız gerekiyor." diye konuştu. "Yeni anayasanın gündemde olmasından daha tabii bir şey yok" Zengin, Türkiye'de anayasadan bahsedildiği zaman sadece yazılı hukuk metninden bahsedilmediğinin altını çizerek, şöyle konuştu:  "TBMM'de ve pek çok yerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu söylense de özellikle 1961 Anayasası ile başlayan ve 1982 Anayasası ile devam eden süreçte, egemenlik paylaşılan şey haline gelmiş. Anayasa'nın 6. maddesine baktığınızda da bunu çok net göreceksiniz. Egemenlik, sadece milletin kullandığı bir şey değil. Anayasal organların da aslında anayasaya dayanarak kullandığı anayasal bir alt yapıdan bahsediyoruz. Türkiye'nin aslında şu anda en temel problemi, Anayasa'nın sadece ve sadece milletin egemenliğini ihtiva eden onun gücüyle şekillenen bir yapı olmamasıdır. Bizi boğanın aslında bu olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin uzunca süredir yeni anayasanın gündeminde olmasından daha tabii bir şey yok. Bunu aşmadan Türkiye gerçek manada hukuk devleti olma imkanına sahip değil." Zengin, 1982'den itibaren aynı anayasa ile yönetiliyor olunmasına rağmen, kişiden kişiye değişen birçok uygulamanın olduğunu vurgulayarak, 2008 yılında başörtüsü ile ilgili yapılan Anayasa değişikliğinin, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine karşın, bugün aynı anayasa maddeleriyle kendisinin başörtülü olarak milletvekili seçildiğini anlattı. Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan 367 krizini hatırlatan Zengin, şöyle devam etti:  "Fahri Korutürk ya da Süleyman Demirel, başka bir anayasa ile mi seçilmişti? O zaman yeter sayısı başka bir usulle mi belirlenmişti? Hayır. Ona rağmen Türkiye'de bir sürü hukuk katliamı oldu. Bugün bağıranlar var. Can Dündar falan bağırıyor 'hukuk suikastı' diye. Onların gerçek manada hukuk suikastı nasıl olur görmedikleri kanaatindeyim. Türkiye, 367 meselesiyle çok önemli bir dönüm noktası yaşadı. Bu süreçle birlikte bir Anayasa değişikliği yapıldı. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karar verildi. Abdullah Gül'den sonra Recep Tayyip Erdoğan, halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı oldu." Konferansa, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Çokdinç, SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, AK Parti İl Başkanı Osman Zabun ve öğrenciler katıldı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, "TBMM'de ve pek çok yerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu söylense de özellikle 1961 Anayasası ile başlayan ve 1982 Anayasası ile devam eden süreçte, egemenlik paylaşılan şey haline gelmiş.

 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin, "TBMM'de ve pek çok yerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu söylense de özellikle 1961 Anayasası ile başlayan ve 1982 Anayasası ile devam eden süreçte, egemenlik paylaşılan şey haline gelmiş." dedi.

Zengin, Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen "Yeni Türkiye Yeni Anayasa" konulu konferanstaki konuşmasında, son dönemde yoğun bir şekilde "Yeni Anayasa" tartışmaları yapıldığını belirterek, herkesin günlük yaşamında "Neden yeni bir Anayasa'ya ihtiyaç var?", "Niçin bir Anayasa yapmamız gerekiyor?", "Yeni Anayasa hayatımızda neleri değiştirecek?" sorularıyla karşılaştığını belirtti.

Anayasaların birebir vatandaşlara hitap eden bir şey olmadığını anlatan Zengin, vatandaşın gündelik yaşantısında anayasa ile değil, kanunlarla temas ettiğini anlattı.

Zengin, anayasanın aslında birebir meclise, yasa yapıcıya hitap eden bir şey olduğunu dile getirerek, "O yüzden anayasa meselesini anlatmayı, Türkiye'de bugüne kadar siyasal anlamda tartışırken, konuşurken, anlattığımız diğer konulardan biraz farklı görüyorum çünkü bu konuda insanları ikna etmek, daha fazla özveri istiyor. Çünkü, yeni anayasanın ihtiyaç olarak hissedilmesi zor bir şey. Özellikle de yeni jenerasyondaki arkadaşlarımız için bunu hmek biraz daha zorlaşıyor. Bununla ilgili bir şeyler anlatabilmemiz için Türk siyasal tarihine anayasalarla olan imtihanımız açısından biraz bakmamız gerekiyor." diye konuştu.

"Yeni anayasanın gündemde olmasından daha tabii bir şey yok"

Zengin, Türkiye'de anayasadan bahsedildiği zaman sadece yazılı hukuk metninden bahsedilmediğinin altını çizerek, şöyle konuştu: 

"TBMM'de ve pek çok yerde egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu söylense de özellikle 1961 Anayasası ile başlayan ve 1982 Anayasası ile devam eden süreçte, egemenlik paylaşılan şey haline gelmiş. Anayasa'nın 6. maddesine baktığınızda da bunu çok net göreceksiniz. Egemenlik, sadece milletin kullandığı bir şey değil. Anayasal organların da aslında anayasaya dayanarak kullandığı anayasal bir alt yapıdan bahsediyoruz. Türkiye'nin aslında şu anda en temel problemi, Anayasa'nın sadece ve sadece milletin egemenliğini ihtiva eden onun gücüyle şekillenen bir yapı olmamasıdır. Bizi boğanın aslında bu olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin uzunca süredir yeni anayasanın gündeminde olmasından daha tabii bir şey yok. Bunu aşmadan Türkiye gerçek manada hukuk devleti olma imkanına sahip değil."

Zengin, 1982'den itibaren aynı anayasa ile yönetiliyor olunmasına rağmen, kişiden kişiye değişen birçok uygulamanın olduğunu vurgulayarak, 2008 yılında başörtüsü ile ilgili yapılan Anayasa değişikliğinin, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine karşın, bugün aynı anayasa maddeleriyle kendisinin başörtülü olarak milletvekili seçildiğini anlattı.

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan 367 krizini hatırlatan Zengin, şöyle devam etti: 

"Fahri Korutürk ya da Süleyman Demirel, başka bir anayasa ile mi seçilmişti? O zaman yeter sayısı başka bir usulle mi belirlenmişti? Hayır. Ona rağmen Türkiye'de bir sürü hukuk katliamı oldu. Bugün bağıranlar var. Can Dündar falan bağırıyor 'hukuk suikastı' diye. Onların gerçek manada hukuk suikastı nasıl olur görmedikleri kanaatindeyim. Türkiye, 367 meselesiyle çok önemli bir dönüm noktası yaşadı. Bu süreçle birlikte bir Anayasa değişikliği yapıldı. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karar verildi. Abdullah Gül'den sonra Recep Tayyip Erdoğan, halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı oldu."

Konferansa, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Çokdinç, SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem KorkmazAK Parti İl Başkanı Osman Zabun ve öğrenciler katıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gul32.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.