TBMM Başkanvekili Bilgiç'ten önemli mesajlar

GÜNDEM 07.11.2021 - 23:23, Güncelleme: 21.09.2022 - 11:07 2517+ kez okundu.
 

TBMM Başkanvekili Bilgiç'ten önemli mesajlar

TBMM Başkanvekili Bilgiç'ten önemli mesajlar
TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Milli Türk Talebe Birliği Isparta Şubesi 2. Olağan İl Genel Kurulu’na katıldı. TBMM Başkanvekili Bilgiç, Genel Kurulda konuşma gerçekleştirdi. Bilgiç; ‘Türkiye’nin eski ve köklü öğrenci teşekkülü olan Milli Türk Talebe Birliği, Cumhuriyetin ilanından önce kurulmuş ve cumhuriyet boyunca kesintilerle de olsa toplumsal ve siyasal hayatta devamlı etkin olmuş bir gençlik hareketi ve bu itibarla 20. yüzyıl Siyasi tarihimizin en önemli aktörlerinden birisidir. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, eski cumhurbaşkanlarımız, TBMM Başkanlarımız ve çok sayıda üst düzey siyasi şahsiyetinde MTTB’li olması bu hareketin siyasi tarihimiz açısından önemini ve değerini, başka bir izaha gerek kalmadan ortaya koymaktadır. Ama ben bunun biraz ötesine geçerek, MTTB’nin benim ve içinden geldiğim siyasi ekol için neler ifade ettiğini sizlerle paylaşmak isterim. MTTB’nin tarihinin Türk siyasi tarihinin seyriyle bütünleşmiş olduğunu söylemek yanlış olmaz. MTTB, siyasi ve fikir tarihimizin hem bütün önemli kavşaklarında varlığını derinden hissettirmiş ve ona yön vermiş, hem de kendisi bu dönüşümlerden etkilenerek olgunlaşmış bir müessesedir. MTTB’nin ideolojik olarak en kritik açılımının milliyetçilik anlayışımıza muhafazakâr bir içerik kazandırması olduğu kanaatindeyim. MTTB uzunca bir dönem ihmal edilen ve kimi zaman hor görülen İslam inancının kültürel ve siyasal unsurlarını Türk toplumun ve bilhassa gençliğin zihinlerinde yeniden ihya etmiştir. Siyasi tarihimizde aynı perspektifi sahiplenmiş, bu bakımdan aynı mefkurenin neferleri olarak sayılabilecek başka kuruluşlar da var olmuştur. Değişik tarihlerde kurulmuş bulunan İstanbul Türk Kültür Ocağı, Türk Kültür Çalışmaları Derneği, Türk Kültür Teşkilatı, Genç Türkler Derneği  ve Ankara Türk Kültür Derneğinin birleşmesiyle teşekkül edilen ve ilk Genel Başkanlığını Demokrat Parti Isparta milletvekili ve benim de amcalarımdan biri olan merhum Mehmet Said Bilgiç’in yaptığı Türk Milliyetçilik Derneği buna bir örnektir. 1951’de kurulan Türk Milliyetçilik Derneğinin Ananizamnamesinde yer aldığı şekliyle hedeflerini burada zikretmek istiyorum. Bunları ifade etmemin sebebi, 70 yıl sonra bugün bakış açımızda hiçbir değişikliğin olmadığını vurgulamaktır. 1. Türkler arasında içtimaî tesanüt (toplumsal dayanışma) fikirlerini yaymak; 2. Türk ahlâk, âdet ve an’anelerine uygun yaşamayı ve millî mukaddesata hürmeti telkin etmek; 3. Türk harsına (kültür) yönelen tecavüzler ve milliyetçiliğe aykırı cereyanlarla fikir yoluyla mücadele etmek; 4. Gençliğin örnek Türk milliyetçileri halinde yetişmelerine çalışmak, haklarını müdafaa etmek isteklerine tercüman olmaktır. Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin eski hocalarından ve kendisi benim bir diğer rahmetli amcam olan Prof. Emin Bilgiç’in 1973-1974 yılları arasında  Genel Başkanlığı görevinde bulunduğu Türk Ocakları da benzer ideolojik kökenlerden beslenmiş, köksüz ve maneviyatız sözüm ona “devrimci milliyetçilik” anlayışından, tarihine ve geleneğine bağlı mukaddesatçı bir milliyetçiliğe dönüş çabalarını desteklemiştir. Netice itibariyle, kimisi hala faaliyetlerini sürdüren kimisi çeşitle sebeplerle tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalmış, fakat fikri miraslarıyla sonradan gelenlere örnek olmuş bu müesseseler, gayret ve emekleriyle; vatanı, bayrağı kutsal bilen diline, inancına, tarihine ve geleneklerine hürmetkar nesiller -büyük şairimiz Mehmet Akif’in i “Asım’ın neslini”- yetiştirmeye ön ayak olmuşlardır. Hepsiyle ayrı ayrı iftihar ediyoruz, bu fikri mücadelede emeği geçmiş ve kimi zaman ağır bedeller ödemek zorunda kalmış ahirete irtihal eden büyüklerimizi de bu vesileyle rahmet ve minnetle anıyorum. İşte, MTTB de ifade etmeye çalıştığım bu büyük geleneğin hiç şüphesiz yaşayan en önemli halkalarından biridir. Bilhassa 1965’te Rasim Cinisli beyefendinin genel başkanlığa seçilmesinden sonra, MTTB bütün Türk tarihini ve kadim Anadolu-İslam kültürünü kucaklayan bir yapıya geçerek ve asıl hüviyetine kavuşmuştur. Akabinde Genel Başkanlığa gelen ve kendisi eski Meclis Başkanlarımızdan olan İsmail Kahraman beyefendinin riyasetinde Birliğin milli ve manevi değerlerimiz eksende dönüşümü hız kazandı ve bugünlere kadar bu anlayışı sürdürerek geldi. MTTB, bu zaman zarfında yalnız fikirleriyle değil eylemleri ve icraatlarıyla de tarihimize iz bırakmıştır. Bölücü solun ve komünizmin etkinlik kazanmaya başladığı 1965 sonrasında tertip edilen Komünizmi tel’in mitinglerinden, Ayasofya’nın ibadete açılmasına yönelik taleplere, Filistin ve Kıbrıs davalarımız konusundaki aktivizmden, milli kültür sanat girişimlerine ve Türkçe’nin ihya edilmesine, başörtüsü yasaklarından imam hatiplilere üniversite yolunun açılmasına kadar sayısız meselede öncü roller üstlenmiş, büyük mücadeleler ortaya koymuştur. Türkiye, dün olduğu gibi bugün de milli bağımsızlığını ve egemenliğimizi tehdit eden uluslararası siyasi gelişmelerle karşı karşıya. Bir yandan emperyalistlerin müdahaleleriyle alt-üst olan coğrafyamızdan gelen yakın tehditler, Doğu Akdeniz’de egemenlik haklarımıza dönük düşmanca kurulan ittifaklar, NATO müttefiklerimizin milli çıkarlarımızı yok sayan icraatleri, diğer yandan radikal kırılmalara gebe küresel güç dengeleri, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere siyasi olarak iflasın eşiğinde olan bir uluslararası siyasi sistem, pandemiyle birlikte ağırlaşan küresel iktisadi sorunlar, öte yandan göç krizinin doğurduğu yabancı düşmanlığı, bütün bu gelişmelerin etkisiyle yükselişe geçen aşırı sağ ve siyasi kimliklerinin en mümeyyiz vasfı diyebileceğimiz İslamafobi gibi sebepler ve olgularla istikametini kaybetmiş bir Avrupa Birliği… Bütün bu sınamalardan başarıyla ve güçlü bir şekilde çıkabilmemiz için millet olarak birlik ve beraberlik ruhunu muhafaza ve tahkim etmemiz şarttır. Cumhuriyetin kuruluşundan beri milli bağımsızlık mefkuresine fiilen ve fikren iştirak etmiş bir örgüt olan MTTB’nin dün olduğu gibi bugün de bu hedef istikametinde ve aynı mefkure etrafında donanımlı ve uyanık genç kadrolar yetiştirmesi elzemdir. Bugün insanlığın içinde bulunduğu ağır ahlaki, siyasi ve iktisadi bunalım hali düşünüldüğünde omuzlarınızdaki yük belki her zamankinden daha ağırdır. Bütün bu zorluklara rağmen, Eski Genel Başkanlardan Ömer Öztürk’ün ifadesiyle MTTB’nin “mazisine layık, istikbaldeki vazifeye hazır, mukaddesatına bağlı gençler yetiştirmek” hedefine dün olduğu gibi bugün de iştiyakle sahip çıkacağına olan inancım tamdır.  Bu duygu ve düşüncelerle Ispartalı MTTB kadrolarını selamlar, bundan sonraki çalışmalarınızda kolaylıklar ve başarılar dilerim. Hepiniz Allah’a emanet olun…  
TBMM Başkanvekili Bilgiç'ten önemli mesajlar

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Milli Türk Talebe Birliği Isparta Şubesi 2. Olağan İl Genel Kurulu’na katıldı.

TBMM Başkanvekili Bilgiç, Genel Kurulda konuşma gerçekleştirdi.

Bilgiç; ‘Türkiye’nin eski ve köklü öğrenci teşekkülü olan Milli Türk Talebe Birliği, Cumhuriyetin ilanından önce kurulmuş ve cumhuriyet boyunca kesintilerle de olsa toplumsal ve siyasal hayatta devamlı etkin olmuş bir gençlik hareketi ve bu itibarla 20. yüzyıl Siyasi tarihimizin en önemli aktörlerinden birisidir. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, eski cumhurbaşkanlarımız, TBMM Başkanlarımız ve çok sayıda üst düzey siyasi şahsiyetinde MTTB’li olması bu hareketin siyasi tarihimiz açısından önemini ve değerini, başka bir izaha gerek kalmadan ortaya koymaktadır. Ama ben bunun biraz ötesine geçerek, MTTB’nin benim ve içinden geldiğim siyasi ekol için neler ifade ettiğini sizlerle paylaşmak isterim.

MTTB’nin tarihinin Türk siyasi tarihinin seyriyle bütünleşmiş olduğunu söylemek yanlış olmaz. MTTB, siyasi ve fikir tarihimizin hem bütün önemli kavşaklarında varlığını derinden hissettirmiş ve ona yön vermiş, hem de kendisi bu dönüşümlerden etkilenerek olgunlaşmış bir müessesedir.

MTTB’nin ideolojik olarak en kritik açılımının milliyetçilik anlayışımıza muhafazakâr bir içerik kazandırması olduğu kanaatindeyim. MTTB uzunca bir dönem ihmal edilen ve kimi zaman hor görülen İslam inancının kültürel ve siyasal unsurlarını Türk toplumun ve bilhassa gençliğin zihinlerinde yeniden ihya etmiştir.

Siyasi tarihimizde aynı perspektifi sahiplenmiş, bu bakımdan aynı mefkurenin neferleri olarak sayılabilecek başka kuruluşlar da var olmuştur. Değişik tarihlerde kurulmuş bulunan İstanbul Türk Kültür Ocağı, Türk Kültür Çalışmaları Derneği, Türk Kültür Teşkilatı, Genç Türkler Derneği  ve Ankara Türk Kültür Derneğinin birleşmesiyle teşekkül edilen ve ilk Genel Başkanlığını Demokrat Parti Isparta milletvekili ve benim de amcalarımdan biri olan merhum Mehmet Said Bilgiç’in yaptığı Türk Milliyetçilik Derneği buna bir örnektir.

1951’de kurulan Türk Milliyetçilik Derneğinin Ananizamnamesinde yer aldığı şekliyle hedeflerini burada zikretmek istiyorum. Bunları ifade etmemin sebebi, 70 yıl sonra bugün bakış açımızda hiçbir değişikliğin olmadığını vurgulamaktır.

1. Türkler arasında içtimaî tesanüt (toplumsal dayanışma) fikirlerini yaymak;

2. Türk ahlâk, âdet ve an’anelerine uygun yaşamayı ve millî mukaddesata hürmeti telkin etmek;

3. Türk harsına (kültür) yönelen tecavüzler ve milliyetçiliğe aykırı cereyanlarla fikir yoluyla mücadele etmek;

4. Gençliğin örnek Türk milliyetçileri halinde yetişmelerine çalışmak, haklarını müdafaa etmek isteklerine tercüman olmaktır.

Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin eski hocalarından ve kendisi benim bir diğer rahmetli amcam olan Prof. Emin Bilgiç’in 1973-1974 yılları arasında  Genel Başkanlığı görevinde bulunduğu Türk Ocakları da benzer ideolojik kökenlerden beslenmiş, köksüz ve maneviyatız sözüm ona “devrimci milliyetçilik” anlayışından, tarihine ve geleneğine bağlı mukaddesatçı bir milliyetçiliğe dönüş çabalarını desteklemiştir.

Netice itibariyle, kimisi hala faaliyetlerini sürdüren kimisi çeşitle sebeplerle tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalmış, fakat fikri miraslarıyla sonradan gelenlere örnek olmuş bu müesseseler, gayret ve emekleriyle; vatanı, bayrağı kutsal bilen diline, inancına, tarihine ve geleneklerine hürmetkar nesiller -büyük şairimiz Mehmet Akif’in i “Asım’ın neslini”- yetiştirmeye ön ayak olmuşlardır. Hepsiyle ayrı ayrı iftihar ediyoruz, bu fikri mücadelede emeği geçmiş ve kimi zaman ağır bedeller ödemek zorunda kalmış ahirete irtihal eden büyüklerimizi de bu vesileyle rahmet ve minnetle anıyorum.

İşte, MTTB de ifade etmeye çalıştığım bu büyük geleneğin hiç şüphesiz yaşayan en önemli halkalarından biridir.

Bilhassa 1965’te Rasim Cinisli beyefendinin genel başkanlığa seçilmesinden sonra, MTTB bütün Türk tarihini ve kadim Anadolu-İslam kültürünü kucaklayan bir yapıya geçerek ve asıl hüviyetine kavuşmuştur. Akabinde Genel Başkanlığa gelen ve kendisi eski Meclis Başkanlarımızdan olan İsmail Kahraman beyefendinin riyasetinde Birliğin milli ve manevi değerlerimiz eksende dönüşümü hız kazandı ve bugünlere kadar bu anlayışı sürdürerek geldi.

MTTB, bu zaman zarfında yalnız fikirleriyle değil eylemleri ve icraatlarıyla de tarihimize iz bırakmıştır. Bölücü solun ve komünizmin etkinlik kazanmaya başladığı 1965 sonrasında tertip edilen Komünizmi tel’in mitinglerinden, Ayasofya’nın ibadete açılmasına yönelik taleplere, Filistin ve Kıbrıs davalarımız konusundaki aktivizmden, milli kültür sanat girişimlerine ve Türkçe’nin ihya edilmesine, başörtüsü yasaklarından imam hatiplilere üniversite yolunun açılmasına kadar sayısız meselede öncü roller üstlenmiş, büyük mücadeleler ortaya koymuştur.

Türkiye, dün olduğu gibi bugün de milli bağımsızlığını ve egemenliğimizi tehdit eden uluslararası siyasi gelişmelerle karşı karşıya. Bir yandan emperyalistlerin müdahaleleriyle alt-üst olan coğrafyamızdan gelen yakın tehditler, Doğu Akdeniz’de egemenlik haklarımıza dönük düşmanca kurulan ittifaklar, NATO müttefiklerimizin milli çıkarlarımızı yok sayan icraatleri, diğer yandan radikal kırılmalara gebe küresel güç dengeleri, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere siyasi olarak iflasın eşiğinde olan bir uluslararası siyasi sistem, pandemiyle birlikte ağırlaşan küresel iktisadi sorunlar, öte yandan göç krizinin doğurduğu yabancı düşmanlığı, bütün bu gelişmelerin etkisiyle yükselişe geçen aşırı sağ ve siyasi kimliklerinin en mümeyyiz vasfı diyebileceğimiz İslamafobi gibi sebepler ve olgularla istikametini kaybetmiş bir Avrupa Birliği…

Bütün bu sınamalardan başarıyla ve güçlü bir şekilde çıkabilmemiz için millet olarak birlik ve beraberlik ruhunu muhafaza ve tahkim etmemiz şarttır.

Cumhuriyetin kuruluşundan beri milli bağımsızlık mefkuresine fiilen ve fikren iştirak etmiş bir örgüt olan MTTB’nin dün olduğu gibi bugün de bu hedef istikametinde ve aynı mefkure etrafında donanımlı ve uyanık genç kadrolar yetiştirmesi elzemdir. Bugün insanlığın içinde bulunduğu ağır ahlaki, siyasi ve iktisadi bunalım hali düşünüldüğünde omuzlarınızdaki yük belki her zamankinden daha ağırdır.

Bütün bu zorluklara rağmen, Eski Genel Başkanlardan Ömer Öztürk’ün ifadesiyle MTTB’nin “mazisine layık, istikbaldeki vazifeye hazır, mukaddesatına bağlı gençler yetiştirmek” hedefine dün olduğu gibi bugün de iştiyakle sahip çıkacağına olan inancım tamdır.  Bu duygu ve düşüncelerle Ispartalı MTTB kadrolarını selamlar, bundan sonraki çalışmalarınızda kolaylıklar ve başarılar dilerim. Hepiniz Allah’a emanet olun…

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gul32.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.