Milletimiz o hesabı 15 Temmuz’da kapattı

GÜNDEM 24.06.2020 - 19:44, Güncelleme: 21.09.2022 - 11:07 1785+ kez okundu.
 

Milletimiz o hesabı 15 Temmuz’da kapattı

Milletimiz o hesabı 15 Temmuz’da kapattı
Tarihi oturumu yöneten Bilgiç, Milletimiz o hesabı 15 Temmuz’da kapattı  TBMM Başkanvekili ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Yassıada yargılamalarını yok sayan Meclis kararına ilişkin konuştu:  Milletimiz inşallah bir daha böyle darbeler yaşamaz bu tür baskılar yaşamaz, ama benim inancım şudur ki aziz milletimiz zaten bu hesabı 15 Temmuz gecesi kapattı. AİLEM ÇOK CİDDİ BASIKLAR GÖRDÜ Başbakan Adnan Menderes ve davca arkadaşlarının idamıyla sonuçlanan 27 Mayıs Darbesi ve sonrasında yapılan yargılamaları yok sayan TBMM kararında oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç,  2Benim amcam geçmişte Demokrat Parti milletvekiliydi ve Yassıada da idamla yargılandı 6 yıl hapis aldı. 12 Eylül’de de babam Zincirbozan da yargılandı.  Dedem müftüydü resen emekli edildi. Yani aileye topyekün çok ciddi baskıların olduğu süreçler oldu” dedi TBMM Başkanvekili ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Meclisten çıkan Yassıada kararını değerlendirdi.  Bilgiç  “Biliyorsunuz  27 Mayıs demokrasiye milli iradeye karşı yapılmış bir darbe hareketiydi. Darbeciler tarafından meşru hükümet ortadan kaldırıldı ve Demokrat Partililer Yassıadaya götürüldüler. Milli Birlik Komitesinin 12 Haziranda çıkarmış olduğu ve 27 Mayıstan geçerli olduğu 1 nolu kanunla birlikte oluşturmuş olduğu  16’ncı maddesinde oluşturmuş olduğu sözde  mahkemenin o günkü kararının hukuki temelinin  yürürlükten çıkarılmasına ilişkin bir düzenleme yaptık. Bu düzenleme ile  Yüksek Adalet Divanının o günkü 16’ncı maddesinin kararına baktığımızda düzenlemenin yargılamak için değil cezalandırmak için oluşturulmuş olduğu belliydi. Bu düzenleme ile özel bir mahkeme oluşturuluyor ve cezalandırmak için oluşturulan bu mahkeme ile doğal hak ilkesi ortadan kaldırılmıştı. Bizim yaptığımız bu demokrasi ve siyasi  hayatındaki milletin vicdanında tamamen yargılanmıştı, çöpe atılmıştı. 27 MAYIS, TARİHİN KARANLIKLARINA GÖMÜLDÜ Bizim yaptığımız şekli bir düzenleme ile 27 Mayıs 1960 tarihinden geçerli olmak üzere bu Yüksek Adalet Divanınını  o tarihin karanlık sayfalarına gömmek oldu. Burada sevindirici olan gerek komisyon görüşmelerin de  gerek genel kurulda bütün siyasi partilerin ve milletvekillerinin bu kanuna tam destek vermeleri olmuştur. Çünkü bu bir yerde darbelerle yüzleşmeydi. Meclis bu yüzleşmeyi cesur bir şekilde ortaya koyabilmiştir. Bu son derece önemlidir. “ HÜZÜNLÜ BİR GURURU YAŞADIM Söz konusu kanunun kendi ailesi açısından da son derece önemli olduğuna vurgu yapan Bilgiç, “Ben yasanın çıkarılmasında Meclisi yönettim. Çünkü sıra bana gelmişti. Bu kanun tabi benim için bir anlamda da geçmişle yüzleşmek anlamına geliyor. Aslına baktığımızda darbelerin mağduru milletin kendisi, siyasi hayatını sosyal hayatın etkilerini yıllarca hissettik. 27 Mayıs bizi 20 yıl geriye götürdü ki bu tür laflar klişe laflar değil, bugün 27 Mayıs olmasaydı 12 Mart’ta olmazdı, 12 Eylül de 27 Şubat’ta olmazdı, muhtırayı da görmezdik, bütün kötülüklerin anasıydı. 27 Mayıs tüm karanlık dönemleri bizlere yaşatan bir süreç oldu. O karanlık dönemi sadece siyasi hayat olarak yaşamadık. 12 Mart’ta giden süreçler,  12 Eylül’e giden süreçler, 28 Şubat’ta insanlara yapılan zulüm ve baskılar, tüm bu baskı ve zulümleri reddeden  bir duruştur Meclisin sergilediği  bir durumdur, bu son derece önemli. Benim amcam geçmişte Demokrat Parti milletvekiliydi ve Yassıada da idamla yargılandı 6 yıl hapis aldı. 12 Eylül’de de babam Zincirbozan da yargılandı.  Dedem müftüydü resen emekli edildi. Yani aileye topyekün çok ciddi baskıların olduğu süreçler oldu. Ama siz ülkeye hizmet sevdasıyla yola çıktığınızda da  tüm bunları göze almış olarak yola çıkmış oluyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ben bu yola kefen giyerek çıktım. Dedem ve 4 kardeş bütün hayatlarını bu mücadele ile geçirmişler. Ben hüzünlü bir gururu yaşadım. Hem bu çıkarılan teklife imza attım hemde bu birleşimi yönetmek bana nasip oldu. Bu benim için gurur verici. Milletimiz inşallah bir daha böyle darbeler yaşamaz bu tür baskılar yaşamaz, ama benim inancım şudur ki aziz milletimiz zaten bu hesabı 15 Temmuz gecesi kapattı. Cumhurbaşkanımız liderliğinde darbecilere bu ülkeyi bölmek isteyen hainlere karşı meydanlara dökülerek atılan tankların altına yatarak bombalara, mermilere göğsünü siper ederek siper ederek gereken cevabı verdi ve kendi milli iradesine, demokrasiye ve meşru  hükümetine sahip çıktı” diye konuştu.
Milletimiz o hesabı 15 Temmuz’da kapattı

Tarihi oturumu yöneten Bilgiç,

Milletimiz o hesabı 15 Temmuz’da kapattı 

TBMM Başkanvekili ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Yassıada yargılamalarını yok sayan Meclis kararına ilişkin konuştu:  Milletimiz inşallah bir daha böyle darbeler yaşamaz bu tür baskılar yaşamaz, ama benim inancım şudur ki aziz milletimiz zaten bu hesabı 15 Temmuz gecesi kapattı.

AİLEM ÇOK CİDDİ BASIKLAR GÖRDÜ

Başbakan Adnan Menderes ve davca arkadaşlarının idamıyla sonuçlanan 27 Mayıs Darbesi ve sonrasında yapılan yargılamaları yok sayan TBMM kararında oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç,  2Benim amcam geçmişte Demokrat Parti milletvekiliydi ve Yassıada da idamla yargılandı 6 yıl hapis aldı. 12 Eylül’de de babam Zincirbozan da yargılandı.  Dedem müftüydü resen emekli edildi. Yani aileye topyekün çok ciddi baskıların olduğu süreçler oldu” dedi

TBMM Başkanvekili ve AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, Meclisten çıkan Yassıada kararını değerlendirdi.  Bilgiç  “Biliyorsunuz  27 Mayıs demokrasiye milli iradeye karşı yapılmış bir darbe hareketiydi. Darbeciler tarafından meşru hükümet ortadan kaldırıldı ve Demokrat Partililer Yassıadaya götürüldüler. Milli Birlik Komitesinin 12 Haziranda çıkarmış olduğu ve 27 Mayıstan geçerli olduğu 1 nolu kanunla birlikte oluşturmuş olduğu  16’ncı maddesinde oluşturmuş olduğu sözde  mahkemenin o günkü kararının hukuki temelinin  yürürlükten çıkarılmasına ilişkin bir düzenleme yaptık. Bu düzenleme ile  Yüksek Adalet Divanının o günkü 16’ncı maddesinin kararına baktığımızda düzenlemenin yargılamak için değil cezalandırmak için oluşturulmuş olduğu belliydi. Bu düzenleme ile özel bir mahkeme oluşturuluyor ve cezalandırmak için oluşturulan bu mahkeme ile doğal hak ilkesi ortadan kaldırılmıştı. Bizim yaptığımız bu demokrasi ve siyasi  hayatındaki milletin vicdanında tamamen yargılanmıştı, çöpe atılmıştı.

27 MAYIS, TARİHİN KARANLIKLARINA GÖMÜLDÜ

Bizim yaptığımız şekli bir düzenleme ile 27 Mayıs 1960 tarihinden geçerli olmak üzere bu Yüksek Adalet Divanınını  o tarihin karanlık sayfalarına gömmek oldu. Burada sevindirici olan gerek komisyon görüşmelerin de  gerek genel kurulda bütün siyasi partilerin ve milletvekillerinin bu kanuna tam destek vermeleri olmuştur. Çünkü bu bir yerde darbelerle yüzleşmeydi. Meclis bu yüzleşmeyi cesur bir şekilde ortaya koyabilmiştir. Bu son derece önemlidir. “

HÜZÜNLÜ BİR GURURU YAŞADIM

Söz konusu kanunun kendi ailesi açısından da son derece önemli olduğuna vurgu yapan Bilgiç, “Ben yasanın çıkarılmasında Meclisi yönettim. Çünkü sıra bana gelmişti. Bu kanun tabi benim için bir anlamda da geçmişle yüzleşmek anlamına geliyor. Aslına baktığımızda darbelerin mağduru milletin kendisi, siyasi hayatını sosyal hayatın etkilerini yıllarca hissettik. 27 Mayıs bizi 20 yıl geriye götürdü ki bu tür laflar klişe laflar değil, bugün 27 Mayıs olmasaydı 12 Mart’ta olmazdı, 12 Eylül de 27 Şubat’ta olmazdı, muhtırayı da görmezdik, bütün kötülüklerin anasıydı. 27 Mayıs tüm karanlık dönemleri bizlere yaşatan bir süreç oldu. O karanlık dönemi sadece siyasi hayat olarak yaşamadık. 12 Mart’ta giden süreçler,  12 Eylül’e giden süreçler, 28 Şubat’ta insanlara yapılan zulüm ve baskılar, tüm bu baskı ve zulümleri reddeden  bir duruştur Meclisin sergilediği  bir durumdur, bu son derece önemli. Benim amcam geçmişte Demokrat Parti milletvekiliydi ve Yassıada da idamla yargılandı 6 yıl hapis aldı. 12 Eylül’de de babam Zincirbozan da yargılandı.  Dedem müftüydü resen emekli edildi. Yani aileye topyekün çok ciddi baskıların olduğu süreçler oldu. Ama siz ülkeye hizmet sevdasıyla yola çıktığınızda da  tüm bunları göze almış olarak yola çıkmış oluyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ben bu yola kefen giyerek çıktım. Dedem ve 4 kardeş bütün hayatlarını bu mücadele ile geçirmişler. Ben hüzünlü bir gururu yaşadım. Hem bu çıkarılan teklife imza attım hemde bu birleşimi yönetmek bana nasip oldu. Bu benim için gurur verici. Milletimiz inşallah bir daha böyle darbeler yaşamaz bu tür baskılar yaşamaz, ama benim inancım şudur ki aziz milletimiz zaten bu hesabı 15 Temmuz gecesi kapattı. Cumhurbaşkanımız liderliğinde darbecilere bu ülkeyi bölmek isteyen hainlere karşı meydanlara dökülerek atılan tankların altına yatarak bombalara, mermilere göğsünü siper ederek siper ederek gereken cevabı verdi ve kendi milli iradesine, demokrasiye ve meşru  hükümetine sahip çıktı” diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gul32.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.