“Biz makam sevdalısı değil vatan, millet ve bayrak sevdalısıyız”

“Biz makam sevdalısı değil vatan, millet ve bayrak sevdalısıyız”

TÜRKAV Şube Başkanı Ahmet Kaya, düzenlediği toplantıda Vakfın 31 yıllık mücadelesini anlattı. Kısa adı TÜRKAV olan Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı 31 yaşında. TÜRKAV’ın kuruluşunun yıldönümü dolayısıyla önceki gün Ramada Otelde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında konuşan Vakıf Şube Başkanı Ahmet Kaya  şu görüşlere yer verdi: “Türk memur sendikacılığının kutup yıldızı memurların hak mücadelesinin öncüsü, bizim ilkemiz önce ülkemiz diyen Türkiye Kamu-Sen'in değerli İl Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikalarımızın Şube Başkanları ve İl Temsilcileri. Başbuğ Alparslan Türkeş'in izinde liderin yanında makam ve mevki düşünmeden bulunduğu mevzii terk etmeden sadakatle ve samimiyetle TÜRKAV sancağını yere düşürmeyen Bozkurt yürekli kamu çalışanları. TÜRKAV’ın kuruluşunun 31. yıl dönümü münasebetiyle düzenlediğimiz basın toplantımıza hoş geldiniz , Şeref verdiniz. VAKFIMIZ 6 MART 1989 TARİHİNDE KURULMUŞTUR Kısa adı TÜRKAV olan Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfımız cennet mekan Başbuğ Alparslan Türkeş'in talimatları ile sendikal hakların telaffuz edilemediği bir dönemde öncelikle kamu çalışanlarının sosyal ve ekonomik sorunlarına eğilen ve milletin derdi ile dertlenenler tarafından sivil toplum teşkilatı olarak 6 Mart 1989 yılında kurulmuştur. TÜRKAV’ın amacı üyeleri arasında sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı gerçekleştirmek, kültürel faaliyetlerde bulunmak, kamuda çalışan Kamu görevlilerinin gerek mesleki gerekse kültürel bilgi, beceri ve görülerini artırmak maksadıyla eğitim çalışmaları yapmak, kamu çalışanlarını yeni gelişmelerden haberdar edip eğitimler ile kamuda 2023 vizyonuna sahip eğitilmiş insan kaynağını artırmak ve ülke kalkınmasına fayda sağlayacak insan yetiştirmek, bilimsel çalışmalar ile geleceğe yönelik etkin rol almak; Kamunun ihtiyaç duyduğu sosyal, kültürel ve stratejik konularda araştırmalar, incelemeler yaptırmak, yapılan çalışmaları gerekirse devletin ilgili birimlerine raporlar halinde sunmak. Türk milletine ve ülkesine gönülden bağlı vatan millet, sevgisi ve Allah korkusu olan kadroların yetişmesi ve dolayısı ile yönetim kadrolarında bulunması için çalışmalar yapmaktır. TÜRKAV kuruluşundaki ana hedeflerden birisine ulaşmış memur sendikacılığının 2001 yılında kanunlaşması için büyük uğraşlar vermiş ve Türk memurunun en büyük hak arayıcısı ve destekçisi, gerçek anlamda en büyük memur Sendikası ,Türk memur sendikacılığının kutup yıldızı Türkiye Kamu-Sen'in kuruluşundaki temel taşları oluşturmuştur. TÜRKAV sadece kamu çalışanlarının sorunları ile değil, devletimizin ve milletimizin umumi problemleri ile de yakından ilgilenmiş ;Türk Milletinin refah ve mutluluğu için çalışmayı görev bilmiştir. TÜRKAV mensupları ; milleti ve ülkesi için bir ülküsü olan, milliyetçi, Türklük gurur ve şuurunu taşıyan ,Türk milletinin örf ve adetlerini bilen, İslam ahlak ve fazileti ile ahlaklanmış , kişilerin hürriyetinden yana şahsiyeti gelişmiş, daima daha iyiyi, daha güzeli daha mükemmele ulaşmayı hedefleyen gelişmeci, içerisinden çıktığı topluma yabancı olmayan her şeyi halk için, halkla beraber ve halka doğru olmasını benimsemiş sosyal adaleti,sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşmayı, fırsat eşitliğini ön planda tutan yönü ile toplumcu, Türk Milletinin kalkınması muasır  medeniyetler seviyesine ulaşması için ilime büyük önem veren ülkemizin bilim ve teknoloji alanında Milletler liginde en öne geçmesini sağlayacak çalışmaları benimsemiştir. TÜRKAV SÜRGÜNLERLE BOĞUŞMUŞ, SORUŞTURMALARLA UĞRAŞMIŞTIR TÜRKAV mensupları kamu içerisinde ülkücü duruşları ve sarsılmaz tavırları hasebiyle her daim art niyetli kişiler tarafından yıldırılmaya çalışılmış, zorluklarla sınanmış , sürgünlerle boğuşmuş, soruşturmalarla uğraşmıştır.Buna rağmen hiçbir mensubuz devletine küsmemiş ,davasından taviz vermemiştir.Bu duruşumuzdan dolayı karşımıza çıkarılan her sıkıntıyı layıkı ile göğüslemiş, Şeref nişanesi olarak göğsümüze takmışızdır.   TÜRKAV mensupları; sıradan bir hayatın takipçisi olamaz, gelip geçici heveslerin taliplisi de olmayacaktır.Niyetlerini temiz tutup nefislerini gemleyen, kendisini aşma iradesi taşıyan, bedel ödemeyi göze alan, inançlarını savunmak kararlılığına sahip fikirlerinin ardında duran, dava adamlığı mertebesine ulaşmaya çalışan kişilerdir. Bizlerin kişisel İkbal hesapları, menfaat beklentileri hiç olmadı. Bizler makam sevdalısı değil vatan, millet ,bayrak sevdalısıyız. TÜRKAV OLARAK TÜRK MİLLETİNİN REFAH VE MUTLULUĞU İÇİN ÇALIŞMAKTAYIZ… TÜRKAV’lı olmak; kendi çocuklarının hasretini milletin birliğine feda etmeyi göze alabilmektir. TÜRKAV’lı olmak; milletin birliğini ,menfaatlerini, kendi çıkarlarının önünde tutmayı gerektirir. TÜRKAV’lı olmak; Türk milletine hayat boyu sadakatle ve yürekten bağlı kalmayı gerektirir. Durduğumuz yer Türkiye'dir, baktığımız yer Türk Milletinin vicdan penceresidir.     Bu vesile ile dün Isparta’ya gelişinin 90 yılını kutladığımız büyük Devlet Adamı Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu  Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşları ile Kurtuluş Savaşının isimsiz kahramanlarını, Ülkü davasının ve vakfımızın fikir babası Başbuğ Alparslan Türkeş ile ebediyete intikal etmiş dava arkadaşları ve tüm ülkücü şehitlerimizi, Vakfımızın kuruluşundan bu yana görev almış bu vakıf için emek harcamış bu dünyadan ebedi aleme göçmüş tüm yönetici ve üyelerimizi, Türk milletinin Onur mücadelesi verdiği İdlip, Libya ve Güneydoğu'da terörle mücadele eden ,vatan, bayrak ,din, devlet uğruna kanını verip canından vazgeçerek şehadet şerbetini  içen asker ,polis ,kamu görevlisi tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz, Rabbim Şehadetlerini kabul eylesin.  Yaralılarımıza acil şifalar,Gazilerimize sağlıklı ömürler diliyoruz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye, büyük bir aile şuuruyla kenetlenip birbirimize dayanarak , birbirimizden güç alarak ,milli birliğimizi perçinleyerek  bu zor dönemi atlatacağımıza olan inancımız tamdır. TÜRKAV’lılar olarak, yurdumuzun geçmekte olduğu hassas ve nazik dönemde vatanımızın bölünmez bütünlüğüne, birlik ve beraberliğine ,Necip Türk Milletinin Ali menfaatlerinden ve Mukaddesatından asla vazgeçmeyen bir memur hareketinin yılmaz ve yıkılmaz öncüsü olduğumuzun bilinmesini isteriz. Cennet’in ayaklarının altında olduğuna inandığımız tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz. Bu duygu ve düşünceler ile hepinizi sevgi,saygı ve muhabbetle selamlıyorum…..”