Uçman: “Ülkücü Hareket, köklerinden bugüne yaşatılan gelenekleriyle Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye canı ve kanıyla bağlıdır. Bu bağlılık, partimizin kurucu genel başkanı merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’te bizlere miras kalan bir erdemliliktir. Bugün değişimcilik adı altında, Ülkücünün dünya görüşünü kökünden sarsmaya kalkanların zihniyeti zaten iktidardadır. Kaygan zeminde siyaset yapmak isteyenlerin siyasî görüşleri zaten iktidardadır. O halde, her şeye ve herkese rağmen iktidar olmak isteyenler iktidar partisine oy verebilirler ancak Sayın Devlet Bahçeli’nin ve dolayısıyla MHP’nin kırmızı çizgileriyle oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Geçtiğimiz haftaya kadar kongre sevdasıyla yollara düşenler, Genel Başkanımızın meydan okumasıyla kabuklarına çekilmiş bulunmaktadırlar. Bizlerin terk edebileceği bir ülke, vazgeçebileceği bir dava yoktur. O halde davamızı, geçmişinde türlü siyasi partilerin toplantılarında boy gösteren, gençliğimizi vakfettiğimiz Ülkü Ocaklarından yolu geçmemiş, türlü tezgâhlara meze yapılan siyasi figüranlara teslim etmeyeceğiz. Davamıza kendini ait hisseden bir kişi kalsak bile yolumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz, inandıklarımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Yer gök şahit olsun ki, açılım politikalarına yeşil ışık yakan, teröristin siyasi taşeronlarına yeşil ışık yakan, Tuna’dan Asya bozkırlarına yaşayan ve yaşatılan Türklük anlayışından bihaber sıradan siyasetçileri asla Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak göremeyeceksiniz. Bu tamamen içi boş ve manasız bir hayaldir. Bir siyasi partinin çeşitli kademelerinde görev yapmak,seçim listelerinde bulunmak kimseye Genel Başkanlık yapma hakkı vermemektedir.Hele ki adı geçen Milliyetçi Hareket Partisi ise, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin sayesinde kendini Türk siyaset arenasında bulanlar, bugün geçmişleriyle çelişmektedirler. MHP adında bir parti olmasaydı, bu kimseleri Türkiye’de ne tanıyan, ne de bilen olacak idi. Şimdiyse yarım asırlık siyasi bir hafızaya hâkim, Türkiye’nin en kalabalık gençlik hareketine sahip Milliyetçi Hareket Partisini beğenmemekle; hem Türkeş’in emanetine, hem de partimizin geleneklerine en ağır suçlamayı yapmaktadırlar. Buna izin vermemizi, bu hal vetavırlara müsaade etmemizi kimse beklemesin. İlkeli ve dik duruşlu siyasî düşüncelerimizi kimseye yedirmeyecek ve Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli ile onurlu ve şerefli yürüyüşümüze 10 Temmuz’dan sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz. Hareketin