Isparta’da 1 Mayıs kutlandı

GÜNDEM 02.05.2016 - 09:49, Güncelleme: 21.09.2022 - 11:07 1820+ kez okundu.
 

Isparta’da 1 Mayıs kutlandı

1 Mayıs İşçi Bayramı Isparta’da Gar Meydanında kutlandı. Eyleme Eğitim İş, Eğitim Sen, CHP, Vatan Partisi, TGB, TLB, ADD’nin de arasından bulunduğu çok sayıda örgüt katıldı. Yaklaşık 500 kişiden kortej Stadyum önünde toplanarak İstasyon Caddesinden, Gar Meydanına yürüdü. Yürüyüş boyunca ‘Vatan emek namus yaşasın 1 Mayıs, Mustafa Kemal’in askerleriyiz, İşçi gençlik el ele tam bağımsız Türkiye’ sloganları atıldı.
Gar Meydanına ulaşan grup adına Eğitim İş Şube Başkanı Levent Çakan bir konuşma yaptı. Çakan Konuşmasında “İşçi sınıfının haftanın 6 günü 12 saat çalıştırılmasına karşı haftada 5 gün günde 8 saat çalışma talebiyle ABD'de başlattığı Grev ve eylemlerde yüzlerce işçinin işten atılma ve öldürülme pahasına ve din ayrımı gözetmeksizin, burjuvaziye karşı gösterdikleri sınıf dayanışması ikinci enternasyonal'in kararıyla 1980 yılından bu yana 1 Mayıs uluslararası işçi sınıfının Birlik mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde de 1 Mayıs 1977’de 500 bin emeklinin katılımıyla Taksim'de yapılan miting kana bulanmış. İşçilerin üzerine ateş açılarak 34 emekçi katledilmiştir. 1977’de ki 1 Mayıs mitinginde Türkiye emekçilerinin insanca çalışma koşulları için özgür ve bağımsız bir ülkede yaşamak için yükselttiği mücadeleyi geri götürmek için saldırılmıştır. Çalışma ve yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, her alanda AKP faşizminin zirve yaptığı, iş güvencemize göz dikildiği, kıdem tazminatının ortadan kaldırılmak istendiği, istihdam büroları ile modern kölelik koşullarının dağıtıldığı, kadına yönelik şiddeti normalleştirilmeye çalıştırıldığı, çocuklara yönelik tacizin AKP eliyle korunduğu, ısrarla Ortadoğu'daki savaşın mezhepçi milliyetçi etnik politikalarla sürelileştirildiği koşullarda emekçiler bugün burada, bugün alanlarda. Her türlü hak alma çabasının ve mücadelesinin baskı ve şiddeti ile durdurulmak istendiği, işsizlik ve yoksulluğun kalıcılaştırıldığı, sağlık ve eğitim alanının ticarileştiği, gazetecilerin, sendikacıların, aydınların tutuklandığı, sendikal hak ihlallerinin sürdüğü, baskının hakim olduğu bir dönemden geçmekteyiz. İktidarın tüm emek düşmanı ve baskıcı uygulamalarının emekçilerin birlikte mücadelesi sayesinde durdurulacağını bilincindeyiz. AKP iktidarı ABD’den medet umarken Türk halkının sadaka kültürüne alıştırmaya çalışmaktadır. Borçlu bir millet olduk. AKP’nin yaptığı iş devlet yönetmek değil, dünyanın büyük destekçilerinden sıcak para dilenmek ve komisyon almak. Borçlanma ekonomisi dilenme ekonomisidir. Sanayide ve tarımda üretimi çökerttiler. Bizi bu süreçte sokağa attılar. İşsiz bıraktılar.  Toprağa tohum gübre atamaz hale geldik. Atanamayan öğretmen olduk, taşeron işçi olduk, yetmedi taşeron işçileri gününüzün köleleri haline getirecek uygulamaları dayatıyorlar. Üniversitelerden bilimi çıkarıp gericiliği ve faşizmi örmeye çalışan AKP iktidarı Üniversite öğrencileri teslim almaya, düşüncelerini sorgulamalarını önlemek amacıyla öğrencileri baskı politikalarıyla, ÖGB’leriyle sindirmeye çalışıyor. Üniversitelerde bilimselliğin kaldırıp yerine sermayeye ucuz işçi yetiştirebileceği eğitim sistemini getiriyor. Öğrencilerin bilimsel eğitim hakkını ellerinden alıyor. Eğitimin her kademesinde Anaokulundan üniversiteye kadar Dindar nesil politikalarıyla geleceğimizi elimizden almaya çalışıyor. Vakıf yurtlarda çocuklarımızın geleceği çalınıyor. Bu yıl 1 Mayıs Türkiye'nin temel sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi talebinin önce çıktığı bir mücadele günü olmalıdır. İç güvenlik yasası ve tüm antidemokratik düzenleme ve uygulamalara karşı eşitlik özgürlük ve demokrasi talebimizi haykırmak için hırsızlık yolsuzluk rüşvet yağma ve talana karşı çıktığımızı hırsızların ve siyasal uzantılarının peşini bırakmayacağımızı göstermek için başta parasız Eğitim ve Sağlık olmak üzere herkesin kamu hizmetlerinden eşit ve parasız olarak yararlanması için kamu emekçilerinin iş güvencesinin elinden alınmasına esnek kuralsız güvencesiz ve angarya çalışmasına karşı çıktığımız için taşeron ve sözleşmeli çalışmanın yasaklanması herkesin kadro ve güvenceli olarak istihdam edilmesi için madenler ve hes'ler başta olmak üzere özelleştirme saldırısı altında olan alanların savunulması için işçilerin iş cinayetlerinin kurban gitmemesi İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin tam olarak alınması ve denetimlerinin artırılması için Kadın cinayetlerine kadınlara yönelik şiddet ve tacize son verilmesi için gelir dağılımındaki eşitsizliklerin savunması eşit işe eşit ücret ve insanca yaşam talebimizin gerçekleşmesi için haklarımız ile geleceğimize sahip çıkmak çocuklarımızın güven içinde yaşayabileceği demokratik bir Türkiye talebimizi haykırmak için cumhuriyetin tüm kazanım ve değerlerine sahip çıkmak için alanlardayız” ifadelerine yer verdi. Ardından müzik grupları .  
1 Mayıs İşçi Bayramı Isparta’da Gar Meydanında kutlandı. Eyleme Eğitim İş, Eğitim Sen, CHP, Vatan Partisi, TGB, TLB, ADD’nin de arasından bulunduğu çok sayıda örgüt katıldı. Yaklaşık 500 kişiden kortej Stadyum önünde toplanarak İstasyon Caddesinden, Gar Meydanına yürüdü. Yürüyüş boyunca ‘Vatan emek namus yaşasın 1 Mayıs, Mustafa Kemal’in askerleriyiz, İşçi gençlik el ele tam bağımsız Türkiye’ sloganları atıldı.

Gar Meydanına ulaşan grup adına Eğitim İş Şube Başkanı Levent Çakan bir konuşma yaptı. Çakan Konuşmasında “İşçi sınıfının haftanın 6 günü 12 saat çalıştırılmasına karşı haftada 5 gün günde 8 saat çalışma talebiyle ABD'de başlattığı Grev ve eylemlerde yüzlerce işçinin işten atılma ve öldürülme

pahasına ve din ayrımı gözetmeksizin, burjuvaziye karşı gösterdikleri sınıf dayanışması ikinci enternasyonal'in kararıyla 1980 yılından bu yana 1 Mayıs uluslararası işçi sınıfının Birlik mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaktadır. Ülkemizde de 1 Mayıs 1977’de 500 bin emeklinin katılımıyla Taksim'de yapılan miting kana bulanmış. İşçilerin üzerine ateş açılarak 34 emekçi katledilmiştir.

1977’de ki 1 Mayıs mitinginde Türkiye emekçilerinin insanca çalışma koşulları için özgür ve bağımsız bir ülkede yaşamak için yükselttiği mücadeleyi geri götürmek için saldırılmıştır. Çalışma ve yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, her alanda AKP faşizminin zirve yaptığı, iş güvencemize göz dikildiği, kıdem tazminatının ortadan kaldırılmak istendiği, istihdam büroları ile modern kölelik koşullarının dağıtıldığı, kadına yönelik şiddeti normalleştirilmeye çalıştırıldığı, çocuklara yönelik tacizin AKP eliyle korunduğu, ısrarla Ortadoğu'daki savaşın mezhepçi milliyetçi etnik politikalarla sürelileştirildiği koşullarda emekçiler bugün burada, bugün alanlarda. Her türlü hak alma çabasının ve mücadelesinin baskı ve şiddeti ile durdurulmak istendiği, işsizlik ve yoksulluğun kalıcılaştırıldığı, sağlık ve eğitim alanının ticarileştiği, gazetecilerin, sendikacıların, aydınların tutuklandığı, sendikal hak ihlallerinin sürdüğü, baskının hakim olduğu bir dönemden geçmekteyiz.

İktidarın tüm emek düşmanı ve baskıcı uygulamalarının emekçilerin birlikte mücadelesi sayesinde durdurulacağını bilincindeyiz. AKP iktidarı ABD’den medet umarken Türk halkının sadaka kültürüne alıştırmaya çalışmaktadır. Borçlu bir millet olduk. AKP’nin yaptığı iş devlet yönetmek değil, dünyanın büyük destekçilerinden sıcak para dilenmek ve komisyon almak. Borçlanma ekonomisi dilenme ekonomisidir. Sanayide ve tarımda üretimi çökerttiler. Bizi bu süreçte sokağa attılar. İşsiz bıraktılar. 

Toprağa tohum gübre atamaz hale geldik. Atanamayan öğretmen olduk, taşeron işçi olduk, yetmedi taşeron işçileri gününüzün köleleri haline getirecek uygulamaları dayatıyorlar.

Üniversitelerden bilimi çıkarıp gericiliği ve faşizmi örmeye çalışan AKP iktidarı Üniversite öğrencileri teslim almaya, düşüncelerini sorgulamalarını önlemek amacıyla öğrencileri baskı politikalarıyla, ÖGB’leriyle sindirmeye çalışıyor. Üniversitelerde bilimselliğin kaldırıp yerine sermayeye ucuz işçi yetiştirebileceği eğitim sistemini getiriyor. Öğrencilerin bilimsel eğitim hakkını ellerinden alıyor. Eğitimin her kademesinde Anaokulundan üniversiteye kadar Dindar nesil politikalarıyla geleceğimizi elimizden almaya çalışıyor. Vakıf yurtlarda çocuklarımızın geleceği çalınıyor. Bu yıl 1 Mayıs Türkiye'nin temel sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi talebinin önce çıktığı bir mücadele günü olmalıdır. İç güvenlik yasası ve tüm antidemokratik düzenleme ve uygulamalara karşı eşitlik özgürlük ve demokrasi talebimizi haykırmak için hırsızlık yolsuzluk rüşvet yağma ve talana karşı çıktığımızı hırsızların ve siyasal uzantılarının peşini bırakmayacağımızı göstermek için başta parasız Eğitim ve Sağlık olmak üzere herkesin kamu hizmetlerinden eşit ve parasız olarak yararlanması için kamu emekçilerinin iş güvencesinin elinden alınmasına esnek kuralsız güvencesiz ve angarya çalışmasına karşı çıktığımız için taşeron ve sözleşmeli çalışmanın yasaklanması herkesin kadro ve güvenceli olarak istihdam edilmesi için madenler ve hes'ler başta olmak üzere özelleştirme saldırısı altında olan alanların savunulması için işçilerin iş cinayetlerinin kurban gitmemesi İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin tam olarak alınması ve denetimlerinin artırılması için Kadın cinayetlerine kadınlara yönelik şiddet ve tacize son verilmesi için gelir dağılımındaki eşitsizliklerin savunması eşit işe eşit ücret ve insanca yaşam talebimizin gerçekleşmesi için haklarımız ile geleceğimize sahip çıkmak çocuklarımızın güven içinde yaşayabileceği demokratik bir Türkiye talebimizi haykırmak için cumhuriyetin tüm kazanım ve değerlerine sahip çıkmak için alanlardayız” ifadelerine yer verdi. Ardından müzik grupları .

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gul32.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.